"Tuhafiye mazide kalacak bir kelime, yine de biz tuhafiyenin bugünle nasıl ilişkilendirilebileceğini göstermek istedik. Şehirlerde neredeyse her semtte rastlanan bu dükkanlar, daha çok kadın ve çocukları cezbederdi. Dikilmemiş elbiselerin, örülmemiş kazakların, çorapların renk renk yünleri, ipleri, iplikleri. Minik kutulara ve çekmecelere tasnif edilmiş düğmeler, kopçalar, iğneler, saçları süsleyen tokalar, klipsler, kurdeleler...Büyülü bir dünyanın küçük ipuçlarıydı bunlar. Neden dükkan girişindeki tabelada “Tuhafiye” yazar, her zaman merak konusudur. Nedir tuhaf olan? Arapça’daki hediye sözcüğünden türeyen bu kelime, zamanla anlam değiştirerek alışılagelmişin dışında olanları tanımlamak için kullanıldı. Kentteki toplumsal yaşamın hızla değişmesinden ve alışveriş merkezlerinin yaygınlaşmasından sınırlı konuda hizmet veren diğer küçük işletmeler gibi tuhafiyeler de etkilendiler. Hazır giyim endüstrisinin gelişmesi terzilere ve dikiş malzemeleri satan dükkanlara talebi iyice azalttı. Bugün mahalle arasınasıkışmış kalmış, eşya çeşidi yelpazesini iyice genişletmek zorunda kalan tuhafiyelerde, adeta bir yerleştirme sanatı göze çarpıyor! Züccaciyeden geceliğe, terlikten plastik saksıya, takıdantepsiye kadar uzanan bu çarpıcı birliktelik günümüzdeki tüketimci eğilimin de bir yansıması. Yirmi yıllık Galeri Apel'in bulunduğu Beyoğlu, Kuloğlu mahallesinde bir tuhafiye dükkanı artık yok, ama galeri bu defa da "tuhafiye" konulu bir sergi sunuyor izleyicilerine.
Sergiye değerli eserleriyle katkıda bulunan sanatçılar; İdil Akbostancı, Yeşim Bayrak Avinal, Aydan Baktır, Bayram Candan, Aslımay Altay Göney, Güler Güngör, Selma Gürbüz, Yücel Kale, Raziye Kubat, Suzy Hug Levy, Lerzan Özer, Leyla Sakpınar, Emre Senan, Elvan Serin, Maria Sezer, Zeynep Perinçek Signoret, Rüçhan Şahinoğlu, Gamze Taşdan, Bahadır Yıldız, Sakine Çil, Sinem Üstün, Yıldız Şermet, Sibel Şuhubi"
Nuran Terzioğlu